Loading...

Warior Kings






: Warrior Kings+
: www.fulloyun.com
: Mevcut
: Sanal Sürücü
: Max Payne
: 3 (200 MB)
: Daemon Tool's İndirmek için Tıklayın.

Minimum:
Windows 98/Me/2000/XP:
350 MHz
128 MB System RAM
900MB Hard Disk Space
8 Mb RAM with 3D acceleration and DirectX 8

Önerilen:
733 Mhz
System RAM : 256 Mb
Video : 32 Mb RAM with 3D acceleration and DirectX 8
 
   
   
   
   
   





   

   

   

   

   







Strateji denilince belki de birçoğumuzun aklına "Age of Empires" gelir. Hoş, benim aklıma gelmiyor aslında Tarihsel gelişim içeren çoğu oyundan hoşlansam da, nedense "Age of Empires"a hakettiği ilgiyi göstermedim. Her neyse, konumuz AOE değil. Aslında sadece "yazının giriş kısmı" fobimden kurtulmak adına böyle yaptım. Hehe sanırım beceremedim; neyse affınıza sığınıyorum...

Aslında biraz da işime geldiği için böyle giriş yaptım, çünkü Warrior Kings kısmen AOE ve kısmen de diğer tarihsel strateji oyunlarına benziyor. Ama bunları hiçe sayarak, çok ötesinde birçok açıdan farklılığa sahip -ve bu farklılıklar da oyunun cazibesini arttırıyor.

Her oyunda olduğu gibi bunda da ilk olarak baktığım alan "options" menüsü oldu. Menü oldukça sade ve kesin ayarlar içeriyor. Basitçe, içinde kaybolmadan istediğiniz ayarı yapabiliyorsunuz -tabi bu sadece grafik menüsü için geçerli, zira ses de dahil olmak üzere diğer menülerde iki ya da üç opsiyon bulunmakta.

Oyunun konusu klasik sayılabilir, ancak işleyişi ve ilerleyişi oldukça ilginç ve güzel. Kutsal Koruyucu (holy protector) isimli bir kumandan tarafından yönetilen ordunun sahibi despot patrik, "Tek Tanrı"nın İmparatorluğu"nu ve onun yönetimindeki tüm köyleri koruyacağına, çok kötü davranmakta ve halka eziyet etmektedir. İmparatorlukta uyuşmazlıklar oluşur. Tam bu noktada "esas oğlan"ımız Artos"un babası Amalric yönetimindeki kasaba Cravant, imparatorun yönetimine karşı olan yerdir. Buna fazla müsamaha gösteremeyecek olan imparator, beklenen ani hareketiyle, oyunun ilk bölümünde mutlu kasabamızın ihtiyacı olan 500 ünite
yemeği ileriki köyden kasabamıza taşıma işlemini bitirince çıkagelir ve babamızla konuşmaya başlar. Bu iyiye işaret değildir ve Artos hemen babasına yardım için yanındaki askerleriyle hareketlenir. Ancak yetişemez ve imparatorun uşağı, imparatorluk askerlerine verdiği emirle Amalric"i öldürtür. Babası Amalric"in Artos"a söylediği son sözler ise, "Artos, kuzeydeki liman köyüne kaç ve kurtullll" olur. Buradan itibaren ilk bölümün ikinci kısmı başlıyor. Gerisini anlatmayım. Artık Artos"un amacı, kaçıp kurtulabildiği küçük ordusuyla yeni diyarlarda gelişip, intikamını ve yönetimi almak için geri dönmek olacaktır. Elbette bu 5 kelimenin edilişi kadar kolay olmayacak...

Bu noktadan itibaren oyunun gelişimi tamamıyla oyuncunun ellerinde oluyor (hangisinde olmuyor ki?) [Burada tavsiyem, oyuna üç oyuncu karakteriyle başlamanız ve üç ayrı tarzı da denemeniz... Tıpkı JK2"de iyi ve kötü taraf gibi] Gayet iyilikçi bir general olabilir ve Tanrılara dua ederek Archangel"ların (en büyük melek) yeryüzüne inmesi ile atak yerine defansta müthiş güçlü olabilir, ya bunun tam tersini yapıp putperest bir halk yetiştirip kısmen daha değersiz olan ünitelerinizi -sözde Tanrılara kurban edebilir, şeytan ile işbirliği yapıp yeraltından ateş ifritleri ile kuvvetli ordular ile defansı dağıtabilirsiniz. Ya da diğer bir yolla teknolojiyi kendinize adapte edip, daha çok para kazanıp, RTS oyunlarda "paran varsa saadet var" ilkesiyle gelişebilir ve düşmana teknolojik açıdan yaklaşarak büyük hasar veren kuşatma silahlarıyla saldırabilirsiniz.

Oynadığım tüm oyunlara göre burada tutorial oldukça farklı. Sadece 4 bölümü var. Bu bölümlerde sürekli yazı ve görsel olarak oyunun temel noktalarını oldukça basitleşmiş biçimde anlatıyor. Aslında anlatmıyor bile. İki defa incelemenizde fayda var tutorial"ı.
Oyunda ünitelerin birbirlerine karşı üstünlükleri mevcut. Böylece müthiş güçte bir ünitenin oyunu domine etmesi engellenmiş. Bu her RTS oyunu için olmazsa olmaz noktası olmalı bence. Çünkü bu noktada kullanılan strateji işliyor. Ürün topla, asker bas mentalitesinin kısmen de olsa önüne geçiliyor. Oyunda hafif ünite olarak geçen okçular kısmen yavaş üniteleri çok kısa sürede alaşağı edebiliyor. Okçuların iki türü var, atlı ve yaya. Atlı okçu birliği akıllıca kullanıldığında müthiş bir yıkıcılığa sahip oluyorlar oyunda. Ancak atlı zırhlı birliklere karşı şansları oldukça az. Aynı şekilde atlı zırhlı birliklerin de ağır zırhlı mızrak ve kargı askerlerine karşı şansları az. Hafif ünitelerin içinde cirit atan askerler de var. Onlar da okçulara nazaran az olsa da, uzun mesafeli atışlar yapabiliyorlar.

Oyunda kazanmak için tüm bu üniteler arasında dengeli bir karışım oluşturmak şart. Ama elbette ki farklı yöntemleri uygulamak ve sonucunda başarılı olmak da mümkün. Ben genelde okçu üniteleri çok yapıp, düşmanı savaş meydanında ağır zırhlı ünitelerimle yavaşlatıyor ve işi okçularla bitiriyorum. Bazen de işe yaramıyor elbette. Zira düşman, benim stratejimi öğrenmek için bir casus göndermiş olabiliyor ve tıpkı Braveheart filminde olduğu gibi, atlı askerleriyle okçularımı arkadan sararak devre dışı bırakabiliyor.

Casus demişken, bu oyunda, casusların önemi çok büyük. Laf olsun diye demiyorum, gerçekten öyle. Zira oyunun savaş meydanında ilerleyişi bilindik strateji oyunlarından çok farklı. Casus ile düşmanın ordugahı ve ünitelerini kavrayabiliyor ve ona karşı strateji geliştirebiliyorsunuz. Rakibe göre ordularınızı ince-uzun sırada çok hızlı hareket ettirip daha düşük çarpışma gücüne sahip olabilir, bunun tam tersini yapabilir, müthiş defans stili olan halkayı kullanabilir ya da atak için en iyi yerleşim şekli olan üçgeni kullanabilirsiniz. Bu 4 savaş stilini yine iyi bir karışım ile uygulamalısınız, aksi taktirde bodoslama savaş meydanına dalmak %90 ihtimalle son dalışınız oluyor.

Bu yerleşim pozisyonları, ordunun aldığı darbelerin o bölük için çarpışmanın olduğu kısma dağıtılıyor. Yani en öndeki askerler ilk hasarları alıyorlar. Gerekli müdahale yapılmazsa, büyük bir ordu buz gibi eriyip gidebiliyor. Aynı türdeki üniteler için, herhangi birisine tek tıkladığınızda, ona yakın olan diğer aynı ünitelerin hepsi seçili hale geliyor. Bu da savaş alanında orduların yerleşim biçiminin ne denli önemli olduğunun bir kanıtı. Ayırmak içinse ya üst karakter tuşunu ya da fare ile kare oluşturup o karenin içine alıyorsunuz. Bu noktada en sona bir sıkıştırma ekleyim: Okçu ve cirit atan ünitelerin silahları bir süre sonra azalıyor ve bitiyor. Buna karşı yapabileceğiniz şey ise, onların yanlarına ok ve mızrak dolu bir "cart" yani at arabası koymalısınız. Bu da gerçekçilik adına iyi bir şey. Bu at arabaları da oyun içinde hayati şeylerden birisi.

Oyunda gelişiminiz için
yemek ve binalar ile malzemeler içinse "üretim materyalleri"ne (taş ve kereste ile farklı alanlarda altın) ihtiyacınız olacak. Bu ihtiyaçlar, köylerdeki işçiler tarafından karşılanıp köylere aktarılıyor, oradan da at arabalarınızla sizin şatonuza gidiyor ve bu noktada hanenize yazılıyor. Bu at arabalarını oyun içinde çok iyi korumanız gerekiyor. Çevrede birçok barbar bulunmakta. Ayrıca bu at arabaları ile ticaret yapıyorsunuz. İster nötral köy ve kasabalarda, ister düşman köylerinde. Size gelir sağlıyorlar.
Tüm bu taktiklerin yanında belki de en iyi uygulamanız gereken taktik, coğrafi yapıyı kendinize müttefik etmek. Şimdiye kadar hiçbir oyunda coğrafi yapı bu denli önemli olmamıştır herhalde... Okçuları az miktarda hızlı asker ile iyi koruyarak tepelerde bir yer edinmek yapılacak akıllıca işlerden birisi -tabii ki bu noktayı hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Ön saflarda ağır zırhlı üniteler... ya da bunun tam tersi, ilk olarak önden hızlı hafif ünitelerden gönderip, düşmanın ağır silahlı ünitelerine yer yer geri çekilerek büyük hasar verebilir, en sonda da şövalyeler ile darbeyi vurabilirsiniz. Bunlar en basit taktikler, elbette hepiniz biliyorsunuzdur. Bu arada, üniteler savaştıkça, verdikleri hasarlar yavaş yavaş artmaya başlıyor. Başka deyişle, tecrübe geliştikçe daha iyi savaşıyorlar.

Biraz da grafiklerden bahsedeyim. En üst seviyedeyken veya ünitelerin dibine girdiğinizde dahi, grafikler inanılmaz. Tamam, kabul edelim, yakınlaşınca detayların azaldığı gözleniyor. Aslında azalmıyorlar, her zamanki halleri. Ancak yaklaşınca iyi görünmüyorlar. Black Cactus motoru müthiş detaylı bir araziyi gözler önüne seriyor. Öyle ki, dağların etekleri, tepeleri, ovalar ve bilimum öğe keskinlik
hissi oluşmadan tüm yumuşaklığı ve doğallığıyla köşegenleri olmadan görülüyor. Aynı anda tonlarca orduyu kaldırabiliyor ve yumuşaklığından zerre ödün vermiyor. Doğal sis motoru da her an mevcut. Uzaklaştığınızda artan sis, yakınlaşınca dağılıyor. Bir başka deyişle Fog Of War biraz farklı ve bence çok daha güzel. Genel olarak grafikler, ağaçlar dışında süper. Yine, öyle ki, kalenin duvarlarındaki en ince detayları dahi görebiliyorsunuz. Askerin çelik kılıcının güneş altında parıldaması, okçunun yayının tüm kıvrımları... hepsi mevcut.

Ses ortamı ise grafikleri aratmayacak kadar iyi sayılır. Aslında alışılmadık bir ortam olduğundan biraz garipsedim. Ancak oyunun atmosferine iyi adapte olmuş. Bunların dışında oyun yönetimi neredeyse tümüyle fare ile. Klavyeden tuş kombinasyonlarını ya ben bulamadım, ya da yok. Gerçi bu tür oyunlarda klavyeyi kullanmam genel olarak, o yüzden de pek araştırmadım hani

Sadede gelelim. Artık gına gelmiş olan bilim kurgu RTS ve asker üret saldır mantığı güden diğer çeşit RTS"ye karşıt olarak, daha cazibeli seçenekleri olan Warrior Kings"i denemelisiniz. Zaten "Editörün Seçimi"ni verdiğim ilk oyun bu oldu. Mitoloji ve ortaçağı çok güzel birleştirmiş Microids ve Black Cactus. Kesinlikle alınmalı ve oynanmalı. RTS severim diyen herkesin -özellikle tarihi RTS demiyorum, oynaması lazım. Tıpkı güzel bir kitap okumak gibi (Dragonlance), başlayınca bitmesini istemezsiniz.

Sevgiler...


Sınırsız Kaynaklar: Save dosyası text formatında olduğu için Wordpad ile açabilirsiniz. Dosyanın içinde MOTHER arattırın ve bu satırı bulduktan sonra yaklaşık 10 satır daha aşağı inin. Şu satırları bulacaksınız:

FOOD
WOOD
GOLD

Buradaki değerleri istediğiniz gibi değiştirin. Dosyayı kaydedin ve oyunu başlatın.

http://fileserve.com/file/DAXKGNQ/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part1.rar
http://fileserve.com/file/XT9Jp6d/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part2.rar
http://fileserve.com/file/7wU6EHQ/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part3.rar
 
http://netload.in/dateiVexA8P271u/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part1.rar.htm
http://netload.in/dateivVr0qWpM7H/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part2.rar.htm
http://netload.in/dateilNrzH8C6OF/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part3.rar.htm
 
http://hotfile.com/dl/53081341/55685de/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part1.rar.html
http://hotfile.com/dl/53081264/3bb4f8c/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part2.rar.html
http://hotfile.com/dl/53081293/535aaca/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part3.rar.html
 
http://rapidshare.com/files/147034347/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part1.rar
http://rapidshare.com/files/147034426/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part2.rar
http://rapidshare.com/files/147033501/Warrior.Kings.FO.Psiqo.part3.rar



Örnek Sokak 1a, 12345 Örnekşehir
+90 1234567890